Anoreksiya olduğum zamanlar hayatımın en zor dönemleriydi. Bütün günüm ne yedim, kaç kalori aldım, bunu yedim mi kilo alır mıyım diye düşünmekle geçiyordu. Her lokmayı yazıyordum. Market alışverişi bile kabusa dönmüştü. Sürekli daha da zayıflamam gerektiğini sanıyordum. Ama asla zayıfladığıma inanmıyordum. Odamdaki aynanın üzerini örtmüştüm. Bir gün artık ailem dayanamadı. Beni Baran hocamla tanıştırdılar. O bana asıl mesele bu değil bu işin kökü içerde dedi. Meğer ben bedenimden nefret etmiyormuşum, aslında içimde biriken dertleri, acıları, öfkemi hep kendime kusuyormuşum. Çünkü kontrol edebildiğimi sandığım tek şey kendi bedenimdi. Bugün geldiğim noktada yemekle kavga etmiyorum. Artık her lokma bir suç değil, bir tehdit değil. Aynanın üstündeki örtü de kalktı. Bu yük sadece senin sırtında değil. Yalnız değilsin. Baran hocam bu yükü seninle birlikte taşır, seni anlar, sabırla yanında olur. Ben iyileştim, sen de iyileşebilirsin.
Hasta